21 Mayıs 2010 Cuma

Ve işte başlıyoruz..

Kısa bir süre yok oldum, izledim, biriktirdim, hissettim , geri geldim..

Özlediğim vapur sefamı dostlarla, kalabalığını özlediğim Eminönünü tek başıma , içtenlikle selamladım..
Mısır çarşısında turist gibi gezip, usulca güneşe gülümsedim, kapalıçarşıya dostlarla yol aldım..

Kalabalığın arasında kendime yol bulmaya çalışırken gözümü kapattım, derin bir nefes aldım, zamanda yolculukta; 6 yıl önceki beni gördüm, o günlere döndüm..

Elimde üniversite kitaplarım, yine aynı ; esnafın & kalabalığın sesi, yine aynı emin adımlarla yanımdan geçip gitti.. Aynaya baktım, değişmemişim, zaman hiç geçmemiş, içim kıpır kıpır..

İlk defa kapalıçarşıya geldiğim gündeki gibi...

Özlemişim, söylenebilecek , hatırlanacak en güzel anılarımla..

Güne & zamana döndüğümde dostlarla keyifle gezerken, İstanbul' u yeniden ve aynı heyecanla fakat farklı bir gözle keşfettim, turisttim, dikkatle inceledim, hayran oldum bir kez daha, hüzünlendim, sevindim..

Karmakarışık duygularla tramvay a binip rotamızı Beyazıttan Karaköye çevirdiğimizde durakta 6 yıl önceki halimi tekrar gördüm, elinde yine kitaplar, bu sefer etraftan kendini soyutlamış, saate bakıyor, bir yerlere yetişmeye çalışıyordu.. Gülümseyip yanından geçtim.. Bir yanımın hep orada olacağını , orada yaşamaya devam edeceğini biliyordum..

Tünelden çıkıp İstiklale adım attığımda İstanbul bir günde biter mi dedim , zaman çok olsun doya doya gezmek istedim..

Markizde İstanbulu bir kez daha sevdik dostlarla, Çukurcuma' ya çabucak geçmenin heyecanı ağır bastı, çaylar, kahveler içildi tatlılar hızlıca yendi, hızlı adımlarla yola konuldu ve işte Çukurcuma, hem eski hem yeni, zamana yolculuk gibi.. Bir parça pembe, bir parça gri.. Hem gelecek hem geçmiş gibi..

İstanbul en güzel yürüyerek yaşanır bir kez daha anladım Çukurcuma dan Tophaneye indiğimizde..

Her köşe başında, her sokakta ayrı bir hayat, ayrı bir heyecan.. Hepsi yaşanabilir mi, hepsi keşfedilebilir mi acaba?

Her defasında İstanbul'a aşık olunabilir mi?

İstanbuldan başka bir yerde yaşayamayacağını bir kez daha anlamak insanı bu kadar mutlu eder mi?

İstanbul'a , teşekkürlerimle.. ( Sıla - Bana biraz renk ver )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yine...

Yine yazamayalı cok olmus, kelimelerimi icimde saklamaya başladıgımdan beri, blog bombos... Hayat devam ediyor. Bunca zamandan sonra; öz...