O geldi.. artık sessizce izliyor yazdıklarımı.. Küçük sırrımı paylaştım, bu kadar zaman söylemediğime şaşırdı..
10.12.2009 da bahsedilen dostlardan o.. Hani şu yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez dediklerimizden.. Vapur sefası özlenenlerden.. Galata köprüsünün altında birlikte içilen çayın tadını unutulmaz kılanlardan o.. Sabahtan akşama tavla oynayıp sohbete oyuna doyulamayanlardan.. Çorlulu Ali Paşa Medresesinin, Üniversite yıllarının olmazsa olmazlarından.. Hem çocuk, hem olgun olabilenlerden.. Karnın ağrıyana kadar senle gülenlerden o..
Gerçek dostun nasıl olması gerektiğini öğretenlerden , bakışından ne söylemek istediğini anlayıp cevap verenlerden.. Hep 'iyi ki varsın' dedirtenlerden..
10.12.2009 yazısında bahsedilen dostlardan o işte..
Tatlı bir gün ışığı, sanki aydınlatır , bastırır içimdeki karanlık yanını..
Hani hep derdin ya saçlarının kardeş kokusu, içimi ısıtan tatlı bir esinti misali..
Küçük mutluluklardır günümüzü aydınlatan, tatlı bir gün ışığı , tatlı bir gülümsemedir, pervasızca kayıp geçen gözlerinden..
Eski günlere dönsek bugün, bir kitap ayracında, işaretlediğin geçmişi yansıtan , anlamı asla kaybolmayacak sayfalarında..
Zamanı geri alsak birlikte, güne vapur sefamızla başlasak.. Aynı çayı yine aynı keyifle yudumlasak, anlatacak şeylerin sırasını birbirine karıştırıp, daldan dala atlasak..
Zamanı geri alsak birlikte, güne vapur sefamızla başlasak.. Aynı çayı yine aynı keyifle yudumlasak, anlatacak şeylerin sırasını birbirine karıştırıp, daldan dala atlasak..
Yapılacaklar sıralamasında öncelikli olanların hepsini erteleyip, yine sadece ve sadece bizi sonsuz güldürenleri seçsek aralarından..
Ve sen yine gülüp geçsen, tüm olan bitene rağmen.. Yine umutla baksan geleceğe, zamanı durdursan..
Keşke..
Zamanın hızla akıp gitmemesi, dostlukların hep böyle keyifle sürmesi dileğimle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder